top of page

MARKA TESCİLİ NEDİR, NEDEN GEREKLİDİR VE NASIL YAPILIR?

  • Av. Mehmet Emre DARICI
  • 5 Ara
  • 5 dakikada okunur

Günümüzde girişimciler ve şirketler için marka, yalnızca bir isim ya da logo değil; aynı zamanda itibarı, müşteri güvenini ve ticari değeri temsil eden hukuki bir varlıktır. Dijitalleşmenin hızlandığı bu dönemde, bir markanın piyasaya çıkışı artık yalnızca ürünle değil, onun fikri mülkiyet haklarıyla da başlar. Ancak birçok girişimci, markasını tescil ettirmeden piyasaya sunarak ciddi hukuki riskler altına girmekte ve bazen yıllarca emek verdiği ismini birkaç haftada kaybetmektedir. İşte bu rehber, markanızı nasıl koruma altına alabileceğinizi, marka tescil sürecini adım adım ve hukuki zeminde nasıl yürüteceğinizi açıklıyor.


1. Şirketler ve Girişimciler İçin Temel Bilgiler

Marka tescili, bir işletmenin sunduğu mal veya hizmetleri diğerlerinden ayırt etmesini sağlayan ad, logo, şekil ya da kombinasyonun hukuki koruma altına alınmasıdır. Türk hukukunda bu koruma, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile sağlanır ve marka tescili, yalnızca başvuru değil; aynı zamanda hukuki hak kazanımı anlamına gelir.

Tescilin sağladığı temel avantajlar:

  • Tescil edilen markayı sadece siz kullanabilirsiniz. Başkası aynı ya da benzer markayı sizin sektörünüzde kullanırsa hukuki olarak müdahale edebilirsiniz.

  • Marka hakkı olmadan haksız rekabet iddiasında bulunmak son derece zordur. Ancak tescilli marka ile taklitçiliğe karşı hem ceza hem hukuk yolları açıktır.

  • Yatırımcılar, pazarlama ajansları, global markalar, marka tescili olmayan yapılarla çalışmayı riskli görür. Tescil, profesyonel güvenin temelidir.

Kısacası, marka tescili; şirketin kurumsal temellerinden biridir. 


2. Marka Başvurusu Nereye ve Nasıl Yapılır?

Marka başvuruları, Türkiye’de TÜRKPATENT olarak bilinen Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılır. Başvuru, şahsen ya da elektronik ortamda e-Devlet üzerinden yapılabilir. Ancak başvurunun sadece yapılması yeterli değildir; doğru sınıf seçimi, önceki markalarla benzerlik analizi ve itirazlara karşı hazırlık gibi birçok hukuki detay içerir.

Başvuru sürecinin temel adımları:

  • Marka araştırması: Başvurmadan önce, benzer veya aynı markaların olup olmadığı kontrol edilir.

  • Sınıf seçimi (Nice Sınıflandırması): Markanın korunacağı sektör ya da hizmet alanı belirlenir. Yanlış sınıf seçimi, markayı anlamsız hale getirebilir.

  • TÜRKPATENT başvurusu: Elektronik sistem üzerinden marka adı, logo (varsa), başvuru sahibi bilgileri ve sınıf bilgileri girilerek başvuru tamamlanır.

  • İnceleme ve ilan: Kurum, marka tesciline engel bir unsur görmezse ilan eder. Bu ilan süresi boyunca (2 ay) üçüncü kişiler itiraz edebilir.

  • İtiraz olmazsa tescil kararı: Süreç tamamlandığında marka tescil belgesi düzenlenir ve 10 yıl süreyle koruma başlar.

Tescil süreci teknik gibi görünse de, esas risk alanı itirazlar ve önceki hak sahiplerinin saldırılarıdır. Bu yüzden birçok girişimci, yanlış başvuru nedeniyle ya süreci kaybediyor ya da savunmasız kalıyor.


3. Marka Tescili İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

Marka tescil başvurusu yapmak, sanıldığının aksine yalnızca birkaç form doldurmakla sınırlı değildir. Her ne kadar TÜRKPATENT sistemi üzerinden dijital başvuru imkanı sunulsa da, başvurunun hukuken eksiksiz ve doğru belgelerle yapılması gerekir. Aksi takdirde hem süreç uzayabilir hem de başvurunun reddi veya tescilden sonra iptali gibi sonuçlarla karşılaşılabilir.

2025 yılı itibarıyla bir marka tescil başvurusunda gerekli olan temel belgeler şunlardır:

  • Başvuru Formu: TÜRKPATENT sistemi üzerinden doldurulan elektronik form.

  • Marka Örneği (Görsel): Marka bir kelime, şekil, logo veya kombinasyon ise, sistemde yüklenmesi gereken grafik formatıdır.

  • Mal ve Hizmet Listesi: Hangi sektör veya hizmet alanında tescil isteniyorsa, uluslararası sınıflandırmaya (Nice Sınıfları) göre hazırlanmış liste.

  • Başvuru Ücreti Ödeme Dekontu: Başvurunun geçerli olabilmesi için ilgili harcın yatırıldığına dair belge.

  • Vekaletname (Varsa): Başvuru bir marka vekili veya avukat aracılığıyla yapılıyorsa, resmi vekaletname.

  • Gerçek kişi başvurularında kimlik bilgileri; tüzel kişi başvurularında vergi numarası veya ticaret sicil bilgileri.

Eksik belgeyle yapılan başvurular geçersiz sayılmaz ama düzeltme süreleri başlar. Bu süreçte yapılacak hatalı beyanlar veya sınıf yanlışlıkları, başvurunun iptali riskini doğurabilir.


4. Marka Tescil Süreci Ne Kadar Sürer? Aşamalar ve Süreç Yönetimi

Marka tescil süreci, teorik olarak 6-8 ay gibi bir sürede tamamlanabilir. Ancak başvurunun içeriği, benzer marka durumları, yapılan itirazlar veya eksiklikler bu süreyi 12-18 aya kadar uzatabilir. Bu nedenle süreci sadece başvuru olarak değil, bir süreç yönetimi olarak görmek gerekir.

Tescil süreci genel olarak şu 5 aşamada yürür:

  • Başvuru ve ön değerlendirme (1–2 hafta): Gerekli belgeler hazırlanır ve başvuru yapılır. Sistemden otomatik başvuru numarası alınır.

  • Şekli inceleme (1 ay): TÜRKPATENT, başvurunun eksik olup olmadığını kontrol eder. Eksik varsa bildirim yapılır.

  • Benzerlik/Mevzuata Uygunluk İncelemesi (2–3 ay): Kurum, markanın kanuna ve önceki tescillere aykırı olup olmadığını denetler.

  • İlan süreci (2 ay): İncelemeden geçen marka Resmi Marka Bülteni’nde ilan edilir. Bu sürede itiraz gelirse süreç uzar.

  • Tescil ve belge düzenleme (1 ay): İtiraz yoksa marka tescil edilir ve 10 yıl geçerli olmak üzere tescil belgesi düzenlenir.

Tescil kararı çıksa bile, ilan süresi dolmadan kesinlik kazanmaz. Yani marka bülteninde yayımlandıktan sonra başkaları tarafından itiraz edilirse süreç tamamen farklı bir yola evrilebilir. Bu nedenle yalnızca başvurmak değil, süreci takip etmek de önemlidir.


5. Marka Tescili İçin Şirket Sahibi Olmak Gerekir mi?

Hayır. Marka tescili için şirket sahibi olmak zorunlu değildir. Türkiye’de hem gerçek kişiler (bireyler) hem de tüzel kişiler (şirketler) marka başvurusu yapabilir. Bu yönüyle marka hakkı, herkese açık bir fikri mülkiyet hakkıdır.

Ancak uygulamada bu durumun bazı kritik sonuçları vardır:

  • Şirket olmadan yapılan bireysel başvurular, ileride şirket kurulduğunda markanın şirkete devrini gerektirir. Bu da ayrıca noter masrafı ve zaman kaybı doğurur.

  • Markayı şirket adına tescil ettirmek, özellikle yatırım ve ortaklık durumlarında hukuken daha güvenlidir. Markanın bireysel tescili, şahsın ayrılması durumunda markanın el değiştirmesi sorun yaratabilir.

Bu nedenle marka başvurusunu her ne kadar birey yapabiliyorsa da, profesyonel bir girişim veya şirket yapısı kurulacaksa marka doğrudan şirket üzerine alınmalıdır.


6. Marka Sınıfları Nedir? Hangi Sınıfa Başvurmalısınız?

Marka tescil sürecinde yapılan en kritik hatalardan biri, yanlış veya yetersiz sınıf (nice class) seçmektir. TÜRKPATENT’e yapılan her başvuru, markanın hangi mal veya hizmetler üzerinde kullanılacağına dair uluslararası bir sınıflandırma sistemine (Nice Sınıflandırması) dayanır. Toplamda 45 adet sınıf bulunmaktadır:

  • Sınıf 1–34: Mal gruplarını içerir. Örneğin, 25. sınıf: giyim ürünleri, 3. sınıf: kozmetik ürünler, 29. sınıf: et ve süt ürünleri gibi.

  • Sınıf 35–45: Hizmet gruplarını içerir. Örneğin, 35. sınıf: reklam ve pazarlama hizmetleri, 41. sınıf: eğitim hizmetleri, 43. sınıf: yeme-içme hizmetleri gibi.

Neden doğru sınıf seçimi bu kadar önemli?

  • Yanlış sınıfta yapılan marka başvurusu, sizi piyasada korumaz. Örneğin giyim ürünleri için marka tescil ettirip bu markayla sabun satarsanız, o ürün sınıfında yasal korumanız olmaz.

  • Eksik sınıf seçimi, ileride aynı markanın başka kişilerce başka sektörlerde kullanılmasına yol açabilir.

  • Doğru sınıf seçimiyle, markanızı sadece bugün için değil, gelecekteki büyüme alanlarınız için de garanti altına alırsınız.

Bu nedenle sınıf seçimi, yalnızca bugünkü faaliyet alanına değil, marka vizyonuna ve genişleme potansiyeline göre uzman desteğiyle yapılmalıdır.


7. Marka Başvurusu Reddedilirse Ne Olur?

TÜRKPATENT, her marka başvurusunu hem şekli hem de esas yönünden inceler. Bu incelemede; başka markalarla benzerlik, kamu düzenine aykırılık, tanımlayıcılık ya da ayırt edicilik eksikliği gibi gerekçelerle başvuruyu kısmen veya tamamen reddedebilir.

Peki red gelirse ne yapılabilir?

  • İnceleme Raporuna Karşı Görüş Sunma (2 Ay): İlk aşamada, Kurum'un verdiği olumsuz karara karşı gerekçeli bir şekilde savunma yapılabilir. Bu, hukuken çok kritik bir aşamadır.

  • Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) Başvurusu: İlk görüş kabul edilmezse YİDK’ye başvuru yapılabilir. Bu aşamada hukuki argümanlar ve emsal kararlar sunulmalıdır. 

En sık red gerekçeleri:

  • Aynı ya da benzer markaların önceden tescil edilmiş olması 

  • Ayırt edici niteliğin bulunmaması

  • Tanımlayıcı kelimelerin doğrudan marka yapılmaya çalışılması

  • Tescil edilemeyecek işaretlerin/kelimelerin seçilmesi 


8. Sonuç

Marka tescili, bir işletmenin yalnızca hukuki güvencesini değil, aynı zamanda ticari değerini ve pazardaki rekabet avantajını da doğrudan etkileyen kritik bir süreçtir. Bu süreç; başvuru öncesinde yapılacak sınıf analizi, benzerlik taramaları ve stratejik kararlarla başlamakta; başvuru sonrası ise ilan, itiraz, tescil ve koruma aşamalarıyla devam etmektedir.

Günümüzde birçok girişimci ve şirket, marka tescil işlemlerini yalnızca "formel bir kayıt süreci" olarak görmekte; bu nedenle ilerleyen aşamalarda itirazlar, iptaller, hak kayıpları ve uzun süren hukuki ihtilaflarla karşı karşıya kalmaktadır. Oysa ki marka, bir işletmenin fikri sermayesinin temel taşlarından biridir ve profesyonel destek alınmaksızın yürütülen her başvuru, bu sermayenin korunmasız kalması anlamına gelmektedir.


 
 
 

Yorumlar


Darıcı Hukuk & Danışmanlık 2025
bottom of page