top of page

E-Ticarette Hukuki Temeller: Nereden Başlamalı, Nelere Dikkat Etmeli?

  • Av. Mehmet Emre DARICI
  • 25 May
  • 7 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 6 Haz

E-ticaret sektörü, sunduğu hız ve erişim kolaylığıyla girişimciler için büyük fırsatlar barındırıyor. Ancak birçok işletme, bu fırsatlara odaklanırken en kritik konuyu ihmal ediyor: hukuki zemin. Şirket kuruluşundan, tüketiciyle ilk temasa kadar geçen bu aşama; atılacak adımların sadece ticari değil, hukuki olarak da güvenli ve sürdürülebilir olmasını gerektiriyor.

Bu yazı dizisinin ilk bölümünde, e-ticarete başlamadan önce mutlaka göz önünde bulundurulması gereken hukuki temelleri ele alıyor; şirketleşme sürecinden mesafeli satış sözleşmelerine, KVKK uyumundan cayma hakkına kadar ilk adımda yapılması gerekenleri detaylı biçimde ortaya koyuyoruz.

Eğer siz de ticaretinizi doğru temellere oturtmak istiyorsanız, başlamadan önce bu rehberi mutlaka inceleyin.


1. E-Ticarete Başlamadan Önce: Hukuki Altyapıyı Anlamak


E-ticaret; hızlı, dinamik ve düşük giriş maliyetleriyle birçok girişimcinin ilgisini çeken bir alan olmakla birlikte, doğru bir hukuki çerçeveye oturtulmadığı takdirde ciddi idari yaptırımlara, tüketici şikayetlerine ve telafi edilemez marka kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle, dijital bir mağaza açmadan veya ilk satış yapılmadan önce, faaliyetlerinizi taşıyacak zeminin hukuken sağlam olması kritik öneme sahiptir.

Türkiye’de e-ticaret faaliyetleri, birçok farklı mevzuatın kesişim noktasındadır. 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, KVKK ve Fikri ve Sınai Haklar Mevzuatı gibi düzenlemeler, e-ticaret yapan şirketlerin uyması gereken yükümlülükleri belirler. Bu düzenlemelere uyum yalnızca yasal zorunlulukları yerine getirmek için değil, aynı zamanda güvenilir bir marka inşa etmek için de zorunludur.

Özellikle ilk aşamada yapılan bazı “küçük gibi görünen” ihmaller (örneğin eksik hazırlanmış bir mesafeli satış sözleşmesi, yanlış kurgulanmış çerez politikası veya KVKK’ya aykırı bir üyelik formu), ileride telafisi güç uyuşmazlıklar doğurabilmekte; Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu ve Kişisel Verileri Koruma Kurumu nezdinde idari incelemelere konu olabilmektedir.

Burada dikkat çekmek gerekir ki, her e-ticaret projesinin kendine özgü iş modeli vardır. Bir pazaryeri mi işletiyorsunuz, kendi markanızla satış mı yapıyorsunuz, sadece dropshipping mi yapıyorsunuz, yurt dışına satışınız var mı? Her senaryoda farklı hukuki sorumluluklar ve risk alanları devreye girer. Dolayısıyla internette bulunan "genel geçer hazır metinlerle" veya yalnızca teknik ekiplerin sunduğu destekle ilerlemek, hukuki olarak yetersiz kalacaktır.

Bu noktada, iş modelinize özgü olarak hazırlanmış hukuki belgeler, risk analizleri ve mevzuata uyum stratejileri ile süreci baştan doğru kurgulamak, ileride oluşabilecek zararlardan çok daha düşük maliyetlidir. Kurumsal markasını sağlam temellere oturtmak isteyen şirketler için doğru adres, yalnızca bu alanlarda uzmanlaşmış hukuk bürolarıdır.

Müvekkillerimize sunduğumuz hizmetlerde, şirketin faaliyet türüne göre özgün hukuki yol haritaları çıkarıyor, mevzuata tam uyumlu belgeleri sıfırdan oluşturuyor ve süreci uçtan uca yönetiyoruz. E-ticarete adım atmayı planlıyorsanız ya da mevcut yapınızda hukuki açıklar olup olmadığını kontrol ettirmek istiyorsanız, bizimle iletişime geçmeniz yeterlidir.


2. Şirketleşme ve Faaliyet İzinleri

E-ticaret faaliyetine başlamadan önce verilmesi gereken en önemli kararlardan biri, faaliyetlerin hangi şirket türü altında yürütüleceğidir. Zira ticari unvanın seçimi, vergi yükümlülükleri, risklerin kişisel malvarlığına etkisi ve kurumsal büyüme hedefleri açısından şirket türü, kritik hukuki sonuçlar doğurur.

Genellikle e-ticaret girişimcileri başlangıçta şahıs şirketi kurarak daha düşük maliyetle işe başlamayı tercih eder. Ancak burada gözden kaçan husus, şahıs şirketlerinde sınırsız sorumluluk bulunmasıdır. Bu da herhangi bir tüketici şikayeti, tedarikçi ihtilafı veya vergi uyuşmazlığı durumunda girişimcinin şahsi malvarlığının da risk altına girmesi anlamına gelir. Oysa ki limited veya anonim şirket yapılanması, sermaye şirketi olmanın sağladığı sınırlı sorumluluk avantajı sayesinde çok daha güvenli ve sürdürülebilir bir hukuki çerçeve sunar.

Şirketin kuruluşundan hemen sonra atılması gereken önemli adımlardan biri de ETBİS (Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi) kaydıdır. Ticaret Bakanlığı tarafından zorunlu tutulan bu sistem, faaliyet gösteren tüm e-ticaret siteleri ve mobil uygulamaların kayıt altına alınmasını amaçlar. 

Buna ek olarak;

  • MERSİS ve vergi dairesi kayıtları,

  • faaliyet alanının NACE kodu ile uyumluluğu,

  • işyeri açılış bildirimi ve varsa SGK süreçleri,

  • eğer pazaryerinde satış yapılacaksa bu platformlarla yapılacak alt satıcı sözleşmeleri, mutlaka hukuki danışmanlık eşliğinde yürütülmelidir.

Şirket kuruluşunun yalnızca bir noter işlemi ya da muhasebe ile çözülebilecek bir konu gibi görülmesi, ileride çok daha büyük maliyetlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu nedenle, sadece mali değil, hukuki etkileri gözetilerek yapılandırılmış bir şirketleşme süreci, profesyonel e-ticaret işletmeleri için olmazsa olmazdır.

Müvekkillerimiz için sunduğumuz “başlangıç paketi” kapsamında;

 – Şirket türü seçimi ve sözleşmeli kuruluş danışmanlığı, – Ticaret unvanı kontrolü ve marka tesciline uygunluk incelemesi, – ETBİS kaydı dahil tüm izin ve bildirimlerin yönetimi, – Pazaryeri entegrasyonlarında hukuki çerçeve belirlenmesi, gibi tüm süreçleri uçtan uca yürütüyoruz.

Hatalı kurulmuş bir yapı yerine, doğru temellere oturtulmuş bir sistemle başlamak istiyorsanız bizimle iletişime geçmeniz yeterlidir.


3. Sözleşmelerle Başlayan Güvence: Temel Belgeler

E-ticarette başarının ve sürekliliğin temeli yalnızca iyi bir ürün veya kullanıcı dostu bir arayüz değildir. Gerçek güveni sağlayan unsur, arka planda yer alan hukuki sözleşmelerin sağlamlığıdır. Müşteriyle kurulan her ilişki, ziyaretçilerin web sitenizdeki her hareketi, iş ortaklarıyla yapılan her anlaşma, hukuki anlamda sizi bir yükümlülük altına sokar. Bu nedenle, ticari faaliyetlerinizin dijital ortama uygun sözleşmelerle korunması, yalnızca mevzuata uyum değil, aynı zamanda itibar yönetiminizin de ayrılmaz parçasıdır.

E-ticaret sitelerinde en az aşağıdaki belgelerin eksiksiz ve doğru şekilde yer alması gerekir:

  • Mesafeli Satış Sözleşmesi ve Ön Bilgilendirme Formu: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bağlı yönetmelikler uyarınca, her e-ticaret işleminden önce tüketicinin bilgilendirilmesi ve sonrasında bu sözleşmenin kurulması zorunludur. Eksik ya da hatalı düzenlenmiş bir belge, ürün iadesi taleplerinden doğacak uyuşmazlıklarda şirket aleyhine ciddi sonuçlar doğurabilir.

  • Gizlilik Politikası ve Aydınlatma Metinleri: Web sitesi veya mobil uygulama aracılığıyla toplanan her türlü kişisel veri için, KVKK uyarınca açık ve anlaşılır metinlerle aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilmeli, açık rıza alınmalıdır. ,

  • Çerez Politikası ve Açık Rıza Yönetimi: Kullanıcıların cihazlarında çerez (cookie) teknolojileri kullanılıyorsa, bu konuda da açık bilgilendirme yapılmalı ve gerektiğinde rıza alınmalıdır. AB uyumlu yapılar için çerez yönetim paneli önerilmektedir.

  • Kullanım Koşulları: Kullanıcının web sitenizi hangi koşullarda kullanabileceğini, hangi davranışların yasak olduğunu belirten bu belge, ileride doğabilecek erişim engelleme, içerik kaldırma ve kullanıcı uyuşmazlıklarında elinizi güçlendirir.

Bunların yanında, genellikle göz ardı edilen ama en az kullanıcı sözleşmeleri kadar önemli olan tedarikçi sözleşmeleri, kargo hizmet sağlayıcılarıyla yapılan anlaşmalar, yazılım ajansları veya freelance çalışanlarla yapılan hizmet sözleşmeleri de büyük önem taşır. Bu sözleşmelerdeki eksiklikler, stok uyuşmazlıklarından teslimat hatalarına, yazılım krizlerinden telif ihlallerine kadar pek çok riski doğrudan şirketin üzerine yıkabilir.

Hazır şablonlar kullanarak bu süreci geçiştirmek; kısa vadede pratik görünse de, uzun vadede markanızı, mali yapınızı ve hukuki güvenliğinizi doğrudan tehdit eder. Oysa ki profesyonel destekle hazırlanan sözleşmeler; hem yasal yükümlülüklerinizi yerine getirmenizi sağlar, hem de tarafınıza avantaj sağlayacak hükümlerle sizi korur.

Müvekkillerimize sunduğumuz danışmanlık çerçevesinde; – Tüm kullanıcı belgeleri (mesafeli satış, KVKK metinleri, kullanım koşulları vb.), – Sektöre özel tedarikçi ve hizmet sözleşmeleri, – Satıcı–pazaryeri sözleşmesi analizi ve revizyonu-

Eğer siz de ticaretinizi güvence altına almak ve her sözleşmede haklarınızı profesyonelce korumak istiyorsanız, bizimle iletişime geçin. Hazır değil, sizin için hazırlanmış belgelerle ilerleyin.


4. Kişisel Verilerin Korunması: KVKK Uyum Süreci

E-ticaret faaliyetleri, doğası gereği kişisel veri toplamayı zorunlu kılar. Üyelik işlemleri, sipariş formları, ödeme sayfaları, pazarlama otomasyonları ve çerezler üzerinden elde edilen bilgiler; ad, soyad, telefon, e-posta, IP adresi, davranış analitiği, hatta bazen lokasyon ve ödeme tercihleri gibi detaylara kadar uzanır. Bu veriler, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında sıkı bir şekilde koruma altına alınmıştır.

Buradaki kritik hata, çoğu işletmenin bu verileri “sadece sipariş almak için alıyoruz” varsayımıyla toplaması ve işleme faaliyetlerini kayıt altına almamasıdır. Verinin işlenme amacı, saklama süresi, üçüncü taraflarla paylaşımı ve veri sahibinin haklarının bildirimi gibi konular net şekilde belirlenmiş olmalıdır.

KVKK kapsamında bir e-ticaret işletmesinin yerine getirmesi gereken temel yükümlülüklerden bazıları şunlardır:

  • Aydınlatma Metni Hazırlanması: Ziyaretçilere ve müşterilere, hangi verilerin ne amaçla işlendiği, hangi yöntemlerle toplandığı, kimlerle paylaşıldığı ve veri sahibinin hakları açıkça bildirilmelidir.

  • Açık Rıza Süreçlerinin Kurulması: Eğer veriler pazarlama, profilleme veya üçüncü taraf reklam araçları için kullanılacaksa, açık rıza alınması gerekir. Özellikle yeniden hedefleme (remarketing) yapan platformlarda bu şart göz ardı edilemez.

  • Veri Envanteri ve Politika Belgelerinin Oluşturulması: Kişisel veri işleme envanteri, veri güvenliği politikası, erişim yetki matrisi ve saklama-imha politikası gibi belgeler, şirket içi KVKK uyumunun temel dayanaklarıdır.

  • VERBİS Kaydı: Kanuna göre yıllık çalışan sayısı veya mali bilanço belirli eşiğin üzerinde olan şirketlerin Veri Sorumluları Sicili’ne (VERBİS) kayıt yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülüğe uymayan şirketler hakkında 1.000.000 TL’ye kadar idari para cezası verilebilmektedir.

KVKK yalnızca idari bir zorunluluk değil, tüketici güveninin temelidir. Kullanıcılar verilerinin güvenli ellere teslim edildiğinden emin olmak ister. Kurumsal imajın ve sadık müşteri kitlesinin en büyük teminatı da budur. 

Müvekkillerimize sunduğumuz KVKK uyum hizmetleri şunları kapsar: – Veri envanteri analizi ve tüm iç politika belgelerinin hazırlanması, – Aydınlatma ve açık rıza metinlerinin sektöre özel kurgulanması, – Web sitesi çerez yapılarının hukuka uygun hale getirilmesi, – VERBİS kaydı ve devamlı danışmanlık hizmeti, – Üçüncü taraf veri işleyenlerle sözleşme düzenlemeleri (ör. CRM, kargo, ödeme sistemleri).

Veri güvenliği bir lüks değil, zorunluluktur. Şirketinizin KVKK’ya uyumlu olup olmadığını birkaç saat içinde analiz edip, riskli alanları ortaya koyabiliyoruz. Hemen iletişime geçin, verileriniz koruma altında olsun.


5. Tüketici Hukuku: İade, Cayma ve Şikayet Süreçleri

E-ticaret yapan işletmelerin en sık karşılaştığı hukuki sorunların başında, cayma hakkı, ürün iadeleri ve tüketici şikayetleri gelir. Özellikle teslimat sonrası yaşanan uyuşmazlıklarda şirketin lehine hüküm kurulabilmesi için, satış öncesi süreçlerin kanuna uygun şekilde yürütülmesi, sözleşmelerin doğru yapılandırılması ve iade yönetiminin sistematik bir zemine oturtulması gerekir.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bağlı Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği, çevrimiçi satış yapan tüm işletmelere ciddi yükümlülükler getirmiştir. Bu kapsamda;

▪ Cayma Hakkı

Tüketici, hiçbir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin, malın tesliminden itibaren 14 gün içinde cayma hakkını kullanabilir. İşletme, bu hakkın kullanıldığını öğrendiği andan itibaren en geç 14 gün içinde bedel iadesini gerçekleştirmelidir. Cayma hakkının hangi ürünler için geçerli olduğu, hangi ürünlerin bu hak dışında kaldığı (ör. kişisel kullanım ürünleri, özel üretim mallar) gibi istisnalar da açıkça belirtilmelidir. Bu açıklama ön bilgilendirme formunda yer almadıysa, cayma süresi 1 yıla kadar uzayabilir.

▪ İade Süreçleri ve Yasal Altyapı

İade edilen ürünün kargo bedelinin kim tarafından karşılanacağı, ürünün yeniden satılabilirliğinin hangi şartlara bağlı olduğu, hasarlı veya eksik iade durumlarında nasıl hareket edileceği gibi noktalar, işletmenin sorumluluğunu doğrudan etkiler. Yanlış veya eksik bilgilendirme, Ticaret Bakanlığı tarafından idari para cezası ile sonuçlanabilir ve tüketici lehine bağlayıcı kararlar doğurabilir.

▪ Tüketici Hakem Heyeti ve Mahkeme Süreçleri

Tüketiciler, belirli parasal sınırların altındaki uyuşmazlıklar için doğrudan Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurabilir. Bu başvuruların çok büyük kısmı satıcı aleyhine sonuçlanmakta; özellikle sözleşme ve bilgilendirme eksiklikleri işletmelerin savunmasını zayıflatmaktadır. Şirketler için bu süreçler, sadece maddi kayıpla değil, marka değerinde zedelenme ve pazaryerlerinde olumsuz puanlanma gibi doğrudan ticari sonuçlarla da karşılık bulur.

▪ E-Ticaret Şirketleri Ne Yapmalı?

Tüm bu süreçlerin sağlıklı yürütülebilmesi için işletmelerin: – Cayma hakkını içeren ön bilgilendirme formunu kanuna uygun şekilde düzenlemesi, – İade politikalarını şeffaf ve tüketici lehine olacak şekilde netleştirmesi, – Satış sonrası destek süreçlerini sözleşmeye bağlaması, – Geri iadede ürünün niteliğine göre bedel kesintisi yapılıp yapılamayacağını hukuka uygun şekilde belirlemesi gerekir.

Biz, müvekkillerimize sunduğumuz danışmanlık kapsamında: – Tüketici uyuşmazlıklarına özel iade ve cayma yönetim prosedürleri oluşturuyor, – Satış öncesi belgeleri (sözleşme, bilgilendirme, uyarılar) Ticaret Bakanlığı ve Rekabet Kurumu mevzuatına uygun hale getiriyor, – Hakem heyeti süreçlerinde savunma dilekçeleri ve başvuru stratejileri hazırlıyor, – Pazaryeri üzerindeki müşteri şikayetleri için önleyici ve düzeltici yasal politika tasarımları yapıyoruz.

Cayma hakkı ve iade süreci yalnızca bir müşteri ilişkileri meselesi değil; doğrudan ticari risk alanıdır. Uyuşmazlık yaşamadan önce önlem almak, dava açıldıktan sonra savunma yapmaktan her zaman daha etkilidir.

E-ticaret yapıyorsanız, işletmenizin tüketici hukuku karşısındaki konumunu değerlendirmek ve tüm bu süreçleri güvenli hale getirmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.


6. SONUÇ

E-ticarette başarılı olmak yalnızca ürün satmakla değil, bu satışın arkasındaki hukuki yapının sağlamlığıyla mümkündür. Şirket türünün doğru seçilmemesi, KVKK yükümlülüklerinin ihmal edilmesi ya da eksik düzenlenmiş sözleşmeler; küçük işletmeleri büyük cezalar ve müşteri uyuşmazlıklarıyla karşı karşıya bırakabilir.

Bu ilk bölümde incelediğimiz şirketleşme, sözleşmeler, kişisel veriler ve tüketici hakları konuları, her e-ticaret girişiminin üzerine inşa edilmesi gereken asıl zemini oluşturur. Bu zemin sağlam olmazsa, dijital mağazanız ne kadar profesyonel görünse de uzun vadede yıkılmaya açıktır.

Eğer e-ticarete yeni başlıyorsanız veya mevcut yapınızı kontrol ettirmek istiyorsanız, sizin için özel olarak hazırlayacağımız hukuki uyum setiyle süreci güvenli hale getirebiliriz. Ticaretinizi sağlam temellerle başlatmak ve geleceğe karşı korumak için bizimle hemen iletişime geçin.


 
 
 

Yorumlar


Darıcı Hukuk & Danışmanlık 2025
bottom of page